Başbakan Erdoğan yerli otomobili test etti

Olpak, Kuzey Afrika’da yaşanan sorunlara ilişkin Libya’da eski alacaklar sorunun çözülmesi gerektiğini, iş yapmaya devam edilmesi halinde alacakların yarısının ödeneceği uygulamasının doğru olmayacağını, zaten hakedilmiş bir alacak olduğunu anlattı.

Kuzey Afrika ve Türkiye’nin en büyük pazarı olan AB pazarında yaşananlara karşın, elde edilen rakamların, sanayiciler, ihracatçıların alternatif pazar bulma konusunda ne kadar başarılı olduğunu gösterdiğini ve MÜSİAD olarak buna katkıları olduğunu belirten Olpak, İslam İşbirliği Teşkilatı ülkeleri arasındaki ticarette 2020 yılı için yüzde 20 hedefinin ulaşılabilir bir hedef olduğunu yüzde 30-40-50′lerin hedeflenmesi gerektiğini vurguladı.

Karşılıksız çeklerle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Olpak, ”Çekleri yazan kişiler ya da kurumların ne kadar güvenilir olduğuna yönelik bilgileri alacağımız söylenmişti. O değişiklik bizi bir miktar rahatlatacaktı. Maalesef bugüne kadar ciddi gecikmeler yaşandı. Türkiye Bankalar Birliği geçen hafta bizi ziyaret ettiğinde kişilerin kendileri ile ilgili bilgileri bankalardan temin edeceklerini ve 2 Ocak 2013 tarihi itibariyle cep telefonlarından SMS yoluyla çek bilgilerini hızlı bir şekilde sorgulayabileceklerini söylediler” dedi.

Yasanın çıkmasıyla birlikte kötü niyetli kişilerin çekleri ödememe yoluna gittiğini, bankaların çek defteri vermede tereddütünün de başka sorunları beraberinde getirdiğini belirten Olpak, ”Şu anda açık hesap çalışan firmaların piyasada açık hesap miktarları arttı. Eskiden bir firma 1 milyon dolarlık açık hesap çalışıyorken, çeklerle ilgili problemlerden dolayı çek de alamıyorsunuz, 1,5 milyon dolara çıktı açık hesap…” şeklinde konuştu.

ELEKTRİKLİ OTOMOBİL

Yerli otomobil üretimine ilişkin ise Olpak, yerli otomobilden kastın ipliğe üretilmesi değil, Türk ürünü otomobil kastedildiğini ve bunun olmasını arzu ettiklerini belirterek, şöyle devam etti:”İşin babayiğit kısmında bu ne ölçüde yapılabilir bilmiyorum. Yerli otomobilin mutlaka konvansiyonel olması şart değil. Elektrikli otomobil gündemi var, hibrit söz konusu… Bunun fırsat olduğunu düşünüyoruz. Mevcut pazarda diğer firmaların marka bilinirlikleri ve üstünlükleri var. Elektrikli ya da hibrit daha yeni yola çıkıyor. Burada Türkiye’nin daha hızlı yol alacağını düşünüyoruz. Peki MÜSİAD’tan çıkacak mı? Üyelerimizin içinde bu konuda ciddi çalışma yapan var. Ürünlerini (elektrikli otomobil) şahsen test ettim. Ne zaman ticarileştirirler hep beraber göreceğiz.”

Elektrikli otomobillerin menzil ve performansına ilişkin de Olpak, ”Test ettiğim aracın 300 kilometrenin üzerine çıkabildiğini söylediler. Ben bir performans sorunu görmedim. Ancak yetkililerin teknik testleri konusunda bir şey söylemeye memur değilim. Proje Başbakan’a iletildi. Kendisi de gördü hatta kısa bir tur da attılar” dedi.

Projenin yakın bir zamanda kamuoyuyla paylaşılıp paylaşılmayacağını ise Olpak, ”Üyemizin ticari tercihidir. Ben onun adına bir şey söyleyemem” dedi.-Faizler-Merkez Bankası’nın uyguladığı politikalar hakkında Olpak, MB’nin kamuoyunda algısının pozitif olduğunu, son zamanlarda politikalarının tutarlı olduğunu ancak faiz konusunda aynı düşünmediğini belirterek, şunları söyledi:”Merkez Bankası’nın faizler konusunda bir miktar daha adım atabilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bugüne kadar attığı adımları temkinli atıyor. Tamam teşekkür ederiz, bizi riske götürmüyor ama riske götürmemek derken, faizlerdeki 0,25′ler, yarım puanlar ve 1 puanların ülke ekonomisine ve firmalara neler yüklediğini de unutmayalım. Burada Merkez Bankası’nın bir miktar daha hızlı hareket etmesinin doğru olacağı kanaatindeyiz.”

Olpak, 2012′nin her türlü kırılganlıklara rağmen dünyadaki diğer ülkelerde yaşananlar düşünüldüğünde Türkiye açısından pozitif bir yıl olduğunu, 2013 yılında en azından yüzde 4 büyüme olacağını temenni ettiklerini belirterek, sözlerini, ”2012′den daha iyi bir yıl olacaktır. 2012 yılında bize göre bazı keşkelerimiz oldu. Keşke iç pazar bu kadar soğutulmasaydı. Bir miktar daha iç pazarda tabiri yerindeyse bir düğme daha açılsaydı ve biraz daha nefes verilseydi. Mevcut riskleri iyi yönetiyoruz. Türkiye bu anlamda bakıldığında riski iyi yöneten ülkelerden birisi. Eğer dünyadaki ve yakın coğrafyadaki durum bugünkü tatsız haliyle de olsa devam ederse, Türkiye bunun içerisinde kendine bir yol bulmayı her zaman başarır” diye tamamladı.