İkinci el karnesi: BMW X5

İlk olarak 1999 yılında Detroit Otomobil Fuarı'nda tanıtılan X5, Amerika'da üretilip tüm dünyaya ihraç ediliyor. BMW X5'in üretilmesi tema olarak SUV trendinin yükselmeye başladığı zamanlara denk geliyor. Mercedes-Benz ML Serisi'nden sonra, diğer bir Alman markası BMW de caddelere adapte edilmiş arazi aracı X5 ile otomobil dünyasına giriş yaptı. SAV (Spor Aktivite Aracı) sınıfının yaratıcısı olan X5, 2006'da baştan aşağı yenilenen ikinci nesli segmentine getirdiği yeniliklerle selefinin başarısını yeni bir boyuta taşıdı. X5'in en önemli özellikleri, kullanımdaki kolaylığı ve atak sürüş karakteri. Süspansiyon sistemi sert olduğundan konforlu bir araç arayanlar daha iyi alternatifl ere yönelebilirler. X5, zorlu arazi koşullarından çok, asfaltta kullanım için tasarlanmış. Ancak yine de dünyanın en hızlı tepki veren elektronik 4 tekerlekten çekiş sistemi olarak tanımlanan xDrive'a sahip olan X5 ile hafi f arazi koşullarında uygun lastikler ile kolaylıkla ilerleyebilirsiniz. X5'in BMW'ye yakışır başarılı yol tutuşunun yanı sıra, motor sesi de dizel araçlardan beklenmeyecek kadar etkileyici. Sadece rolantide çok az sarsıntı yapan motor, gaz bastığınızda, dizel bir araçtan beklenmeyen tatlı, sportif bir ses çıkartıyor. 6 kademeli otomatik şanzıman, son derece sarsıntısız çalışıyor. İki ayarı bulunan şanzıman, spor moduna alındığında vitesleri daha geç atıyor ve aracın hızı düştüğünde, motor devrini güç bandının yüksek olduğu yerlerde (2000 d/d civarında) tutuyor. Akıllı sistem, ayağınızı gaza bir kere aniden basıp çektiğinizde, bir alt vitese geçip, sizin bir dahaki ani gaza basma ihtimalinize karşı, standart şanzımanlara göre, daha uzun süre hazır bekliyor. Kabini son derece ferah, koltukları son derece rahat olan X5'in arka diz mesafesi, lüks sedanları bile geride bırakıyor. Malzeme kalitesi yüksek seviyede. Aracın kokpiti sade ve zarif bir tasarıma sahip. İkinci jenerasyonda opsiyonel olarak sunulan üçüncü koltuk sırası sayesinde 7 kişiye kadar oturma alanı da sunulabiliyor. X5'in kumanda merkezi olan iDrive ilk başta karmaşık gelse de, biraz pratik yaptığınızda kullanımı kolay bir hal alıyor. Sistemi sağ elinizin altındaki dairesel buton ile kontrol edebiliyorsunuz. Etkileyici olan yanlarından biri, elinizin altındaki düğmenin, o anda işlem yaptığınız ekrandaki sekmeler ile paralel sayıda dönebilmesi. Yani 3 seçenek olan bir menüde, düğmeyi en fazla 3 kere, 7 seçenek olan bir menüde de, en fazla 7 kere çevirebiliyorsunuz. Böylece sistemi kullanmak bir bakıma kolaylaşıyor.